Şirket mi ? Şahıs İşletmesi mi ?
İşletmenizi açmaya karar verdiniz . şimdi sizi bekleyen en önemli sorulardan bir taneside şirket olarak mı başlamalısınız yoksa şahıs işletmesi mi ? Bunlar ne demek size getirileri ve götürüleri neler?
Çok fazla ayrıntıya girmeden bir girişimci olarak bilmeniz gereken şeyleri açıklamaya çalışacağız.
Ticari hayata başlangıcınızda iki alternatifiniz var birinci şirket kurarak başlamak, ikincisi şahıs işletmesi olarak kurulmak.
Bir girişimci olarak birinci adımınız yapacağınız Pazar araştırması esnasında iyi bir muhasebeci ile tanışmak olmalı, size birazdan anlatacağımız konularda en doğru bilgiyi verecek olan o kişi olacaktır.
Eğer bir şirket kurmak istiyorsanız bunun sizin için geçerli bir sebebi olması lazım ,tek başınıza küçük bir işletme açacaksanız ve kayda değer giderleriniz yoksa tutup ta bir şirket kurmanıza gerek yok , çünkü bugün bir şirket kuruluşu ile şahıs işletmesinin kuruluşu ve masrafları birbirinden farklı ve teferruatlı , ayrıca bir şirketin aylık yıllık muhasebe noter masrafları yine oda aidatları tamamen birbirinden farklı, yani işin özü aylık 500 TL gibi bir para yıllık defter tasdikleri gibi minimum 1000 ₺ civarında para sizin için iyi bir giderse şirket kurmak için tekrar düşünmenizde fayda var.
İşletmenimizin aylık giderleri içerisinde muhasebecinizle birlikte belirleyeceğiniz şirket masrafları sizi korkutuyorsa şahıs işletmesi açarak bu masrafları yarı oranında azaltabilirsiniz.
Neden şirket kurulur peki;
Şirket bir iş için kurulmuş, amacı o işi yapmak olan kendine ait bir varlığı bulunabilen kendine ait borçları hesapları bulunabilen bir kişilktir.
Kelime manası itibari ile ortaklaşa iş yapmaktan gelen şirket, yeni TTK ile artık ikinci bir kişiye gerek olmadan tek başınızada kurabileceğiniz bir ticari alternatif.
Gerek anonim gerekse limited şirket türlerini tek başınıza bir ortağa ihtiyaç olmadan kurabilirsiniz.
Bütün işletme türleri içerisinde gerek şahıs olsun gerekse şirket olsun devlet kazandığınız paranın bir miktarını sizden vergi olarak alacaktır.
Eğer bir şahıs işletmesi iseniz bu değişen oranda olacaktır. Kazandığınız para belirli bir miktarı aşmaya başladığında devlete ödemeniz gereken vergi oranıda giderek artacaktır. Devlet az kazanandan az oranda çok kazanandan çok oranda vergi alır. Yani kazancınız 10.000 ₺ iken %15 oranında vergi öderken bu kazanç 100.000 olduğunda %20 olur bu oranlar her sene gelir idaresi başkanlığınca belirlenen oranlarda değişir. Sizin şirketiniz %20 lik dilime giren bir gelirden daha fazla para kazancaksa şirket kurmak sizin için mantıklı olacaktır.çünkü şirketiniz kurumlar vergisine tabi olacağından kazandığınız miktar üzerinden hep %20 lik oranda bir vergi ödeyeceksiniz.
Yani attığınız taş ürküttüğünüz kubağaya değmeli, şirket kurmak ve devamında aylık ve yıllık olarak şahıs işletmesine göre masraflı bir iş, bu masrafa katlanacaksak bize mutlaka bir geliri de olmalı.
Şirket kurmanın bir diğer gerekçesi eğer ortağınız varsa bunu hukuki boyutta güvence altına almak için şirket kurulabilir, kimin ne kadar hakkının olacağı , borçlar karşısında kimin ne kadar sorumlu olacağını şirket sözleşmeniz içerisinde ki hisse durumlarında belirlersiniz ve bütün ortaklar hissesi oranında kardan pay alır yada şirketin edindiği menkul yada gayrı menkul mal varlıklarına o oranında sahip olurlar.
Örneğin üç kişi şirket kurdunuz , %50 bir ortağa %30 bir ortağa ve %20 bir ortağa vererek ortaklık durumunuzu belirlediniz, şirketinize ait bir araba alıp ruhsatı şirketin üzerine çıkartabilir, bir dükkanı yada ofisi şirketinizin üzerine tapulu bir malı haline getirebilirsiniz, şirket içerisinde bir mal satımında bir ortağın ayrılışında bütün bunlar üzerinden belirlenen oranlarda devir olabilecektir.
Eğer bir ortağınız yoksa ve bu tarz sebepleriniz yoksa şirket kurmanında gereği yok.
Şahıs işletmesi kurarak yolunuza devam edeblirsiniz .Hem aylık muhasebe masraflarından hem noter masraflarından daha ucuza mal ederek ticari hayatınıza devam edebilirsiniz.
Şahıs işletmesi kurmaya karar verdiniz ise atacağınız ilk adım vergi dairesine giderek bir işe başlama bildirim dilekçesi vermeniz gerekmekte.
Burada sizi iki seçenek bekler ; birincisi götürü (basit) usul ikincisi gelire tabi usul , bunlar tamamen yaptığınız işin büyüklüğüne ve niteliğine göre değişiklik arz edecektir.
Eğer tek başınıza küçük bir işletme açtınız ve metrekaresi de çok büyük bir işletme değilse işletme içerisinde paradan ziyade emeğiniz çalışacaksa basit usulde işinize başlayabilirsiniz.
Bir manav, kasap, tamirhane vari bir işletme açtı iseniz bu sizin için uygun bir vergilendirme olacaktır. Ama aynı büyüklükte bir yerde sarraf açıyorsanız basit usulde vergilendirmeniz mümkün olmayacaktır.
Basit usulde vergilendirildiğinizde muhasebeci tutmanız zorunlu olmaz , odanız sizin muhasebe kayıtlarınızı tutacaktır. Devletin size belirlediği oranlarda ki bu oran bir ticari oranda verebileceğiniz minimum oranda olacak olan vergidir.
Devlet sizin kiranızdan , alımlarınızdan, eleman sayınızdan takip ederek işletme esasına göre defter tutmanızı ister ve siz artık götürü usulünden çıkarak gelire bağlı olarak vergiye tabi olmanızı isteyebilir.
İşe başlangıç için verdiğiniz bildirimden sonra gelen yoklama memuru sizin yukarıda belirtilen kriterlerinize göre başlangıçta işletme esasına göre işe başlamınıza karar verebilir.
Tabi böyle bir başlangıç durumundan sonra yıl içerisinde ki alımlarınız , işletme giderleriniz ve satımlarınız neticesinde elde edilecek cironuz karşılaştırılacak ve ortaya çıkan işletme karı üzerinden vergilendirileceksiiniz.
Bu işletme karı artmaya ve işiniz büyümeye başlayınca devlet sizden defterlerinizi büyütmenizi işletme esasından bilonço esasına göre defter tutmanızı ister. Kazandığınız parayı devlete daha ayrıntılı olarak anlatmanızı isteyebilir.İşinizin niteliğine göre sizden depo defteri, bitim işleri defteri , imalat defteri gibi defterleri de tutmanızı isteyebilir.
Bunun sizin için avantajı ne olacaktır, yukarıda da bahsettiğimiz gibi devlet az kazanandan az oranda vergi alır. Eğer siz basit usulde işinize başladı iseniz devlet sizi alımlarınızdan takip eder, iş yerinizin metrekareside bellirlenen oranı geçmediği sürece devlete götürü usulu vergi ödersiniz, ama kazancınız artmaya başladığı zaman artık sizden defterinizi büyütmenizi ve devlete gösterceğiniz kazançlarınızı daha ayrıntılı anlatmanızı isterler.
Basit usulde iken sizden defter tutmanızı istemez devlet, belirlenen vergiyi ödemeniz yeterli olacaktır. Bir muhasebeci ile çalışmanızdazounlu değildir. Kendiniz yada odanız bu kayıtlarınızı tutabilirseniz.
Oda olarak şahıslarda ticaret odalarına kayıt yaptırabilirsiniz ama tüccar niteliğinde olmanız gerekiyor.
Basit usulde olan işler tüccar değil esnaf niteliğinde olan işlerdir ve esnaf odasına kayıt yaptırmanız gerekir. Vergi dairesine başlangıç için bildirim verdiniz , (bildirim dedğimiz şeyle ilgili muhasebe için neler bilmeliyim? Başlığımızı inceleyebilirsiniz) vergi dairesinden bir yoklama memuru işyerinizi ziyeret ederek içierde yer alan makine ekipman kira gibi konularda işyerinizi inceler ve size yoklama tutanağı tutar,
Bu tutannak neticesinde size bir başlangıç belirlenir ve vergi levhanız çıkar. Eğer basit usulde olmanıza karar verilirse sizin oda olarak tek alternatifiniz sizinle ilgili olan esnaf odası olacaktır.Yasalar gereğince ticari faaliyette bulunan her işletme bir odaya da kayıt olmak zorundadır. Basit usulde esnaf odasına gitmek zorunda olduğunuzda oda sizden ustalık belgesi isteyecektir.
Ama işiniz tüccar niteliğini taşıyan bir iş ise şahıs işletmesi bile olsanız ticaret odalarına kayıt yaptırabilirsiniz.